Bu blogda ara

1 Ekim 2013 Salı

Büyük Kaptan'a Mektup / Grande Capitão Letter

Alex De Souza. Anlatılmaz yaşanır klişesinin bile bir anlamı kalmadığı bir adam. Onu çıplak gözle seyredebildiğim ve ileride çocuklarıma, torunlarıma anlatacağım için kendimi çok şanslı hissettiren adam. Futbolun F'sini bile bilmeyen ve anlamayan kişilere bile kendini "Kel Kafalı Adam" diye tanıtan adam. Fenerbahçe'nin ve Türk Futbolu'nu  gelmiş geçmiş en büyük yabancı oyuncusu. Karşınızda Alexandro De Souza 

Bundan tam bir 1 yıl önceydi. Pazartesi akşamı. Donuk ve iğrenç bir akşam. Yapılacak bir şey yok. Fenerbahçem Kasımpaşa'ya 2-0 yenilmiş ve bunun faturası sana kesilmişti kaptan. Birçok kişi gibi ben de sana kızdım. Ama sevdiğin bi insana ne kadar kızabilirsin ki? Ya da ne kadar kızmaya çalışabilirsin? Seni o gün kadro dışı bıraktılar. Belki abarttığımı düşünebilirsin ama senin gibi düşündüm. Bu adam kadro dışı kalmamalı. En azından kulüpten mertçe ve dürüstçe bile gitmeli ama kadro dışı kalmamalı. Sen Alex'din. Sen bizim 10'umuzdun.


Akşam saatleri. Ne oluyor ne bitiyor anlamadım. Açtım televizyonu. Gidiyormuşsun. 8 yıldan sonra gidiyormuşsun. Önce dondum kaldım. Ekran bana baktı ben ekrana. İnanamadım. Kabullenemedim. Arabana binip evine gitmeni dahi kabullenemedim. Sonra düşündüm. Ne oldu da bu duruma geldi dedim. Ya da daha doğrusu ne oldu da bu şekilde gidecek duruma geldi dedim. Sen Alex'tin. Gelişinde, gollerinde, asistlerinde nasıl bayram yaptıysak giderken de seni oğlunu askere yollayan bir baba gibi uğurlayacaktık aslında.

O gün "Yok be, kaptan şaka yapıyordur." diye düşündük. Düşündük diyorum çünkü emin ol tüm herkes böyle düşünüyordu. Bu takımın her şeyi olan bir adamdın. Çok değer veriliyordun. Sadece Fenerbahçeliler değil her takım taraftarı seni seviyordu kaptan, emin ol. Sen bu sevgiye layıktın çünkü. Çok şey öğrendik senden. Çok. Taraftar gitme diye evine geldi. Ama kararlıydın. Bu daha da üzdü bizi. Tam bunları televizyon başından seyrederken, yok gözüm dolmadı, gözüme toz da kaçmadı, gözüme sen kaçtın kaptan. Gözüme Alex kaçtı. 

8 yıl be kaptan. Az değil yani. 8 yıl bu takım için o formayı ıslattın. Taraftarlar için oynadın. Paranın lafını bile yapmadın. Tek idealin Fenerbahçe'ydi. Önce çok sevindirdin bizleri. Gollerinle. Ama özledik be kaptan. Biliyoruz dönmeyeceksin. Seni belki adam gibi gönderemediğimiz için jübile maçında bile o sarı lacivert formayı giymeyeceksin belki de. Saygı duyarım. Ama gerçekten çok özledik. Ne insanlar tanıdım, sen gittikten sonra maçlara bakmaz oldular. Bıraktılar her şeyi. Çünkü sana öyle bir tutkuyla bağlıydık. Hala da öyle.

Sakın yanlış anlama. Kişiler ve kurumlar her zaman ayrıdır. Sen de gittin, Aykut Hoca da gitti Aziz Yıldırım da gidecek. Ama Fenerbahçe baki kalacaktır. Orası öyle. Ama ne biliyim belki de seni izleyebildiğimiz için senin yerin ayrı bir güzeldi be Alex. Kadrolar spikerler tarafından okunurken senin ismini görünce rahatlayan insanlardık biz. Seni görünce "Paşam benim be" diye bağıran insanlardık. Çok severdik seni. Çok.

Sen de bizim için göz yaşı döktün. Ağladın. Mesela heykel açılışı. Gitmeden 1 hafta önce. Belki de olacakları anladın. Yani tahmin ettin. Orada "Ooo Alex buraya" derken sen ağlıyordun. Çözememiştim olayı. Tabi çok gururlandın. Haliyle. Yaşayan efsane olduğunun somut bir deliliydi bu heykel. Bu kulübün tarihine adının altın harflerle geçtiğinin kanıtıydı. Sen her şeydin kaptan. 


Sen neler gördün bizimle ? Bize ne kupalar kazandırdın? Ne maçlar çıkardın? Ne goller attın? Seni bunlar yüzünden de sevdik. Ama kişiliğin ve duruşun ayrı bir hoş geldi gözümüze. Yıllar sonra böyle bir ADAM kazandık dedik. 10  numaramız oldu dedik. Şu anda bile senin büyüklüğün bu yazıyı zor yazdırıyor bana. Yanlış anlama, yazı zor geldiğinden falan değil. Duygudan be kaptan. Duygudan. Düşündüklerimi de yazamıyorum ki. Zor oluyor. Anlatılması zor çünkü. 

Şu resim bile her şeyi anlatıyor aslında. Kendi ülkenle Türkiye'yi bir tutman bile bizim için ayrı bir gurur kaynağı. Senin için de öyle. Dediğin gibi "%50 Türk, %50 Brezilyalı öleceğim" demiştin. Nasıl da doğru söylemişsin. Sen Fenerbahçe'ydin. Sen bizim için tektin. 10'dun. Adamdın. Her şeydin kısaca.

Ve o gün gittin. Gidişinle ülkenin ana gündem konusu oldun. Çünkü senin değerini biliyordu herkes. Ağlattın bir çok insanı. Ya da gözüne toz kaçtı bir çok insanın senin sayende. Giderken senin değerini anladık biz. O zaman böyle bir futbolcunun bir daha bu ülkeye kolay kolay gelmeyeceği gerçeğini anladık. Hem sahada hem de özel hayatında bu kadar düzenli bi adamın değerini giderken anladık ya ona üzülüyorum işte ben kaptan. Ama şanslıyım. Seni çocuklarıma, torunlarıma anlatacağım. Çünkü bu benim için bir görev. Senin gibi bir liderden nasıl bahsedilmez ?

Ve son maçın. Daha doğrusu son golünü attığın maç. Gole sevinemedim bile. Çünkü içimde bir burukluk vardı. Bir şeylerin olacağı belliydi. Sen de belki bunu hissettin. Son sevinç. 


Ve artık yoksun. Biliyoruz gelmen de zor. Böyle gittin Fenerbahçe'den. Bu şekilde. Üzgünüm. Seni üzen insanlar adına ben özür diliyorum senden. Afedersin. Kırdık seni. İncittik. Üzdük. Seni biricik sevgilinden ayırdı birileri. Ama sen ne dersin bilmiyorum ama emin ol son bir kez de olsa o sarı lacivert formayı geçireceksin sırtına. İnanıyoruz. Bekliyoruz.

Şimdi Dünya'nın taa diğer yanındasın. Brezilya'da. Çocukluğunun takımında. Coritiba'da. Bak kankan da orda. Deivid. İkiniz oradasınız. Gollerinizi artık orada atıyorsunuz. Attığın her gole biz de seviniyoruz kaptan. Ama lütfen unutma. Fenerbahçe'yi ve bizi unutma. Senin için ağlayan insanları, sevgilini unutma. Lütfen. Lütfen. 

Kaptan seni yazmaya çalıştık. Anlatmaya çalıştık. Biliyorum tam olmadı ama bir şeyler yazma ihtiyacı hissettim kendimde. Seni yazdık aileyi unuttuk kaptan. Yengeye, çocuklara bol bol selam bu arada. Onları da çok özledik. Felipe'yi öp yanaklarından. Geleceğin Alex'ini yaratmak için de çok iyi ilgilen onunla kaptan. İleride çocuklarımızın da izleyebileceği küçük Alex Felipe olsun kaptan. 


Böyleydi işte. Yazdım. İçimdekileri döktüm. Yoksa olmayacaktı. Senin için de kenardan kıyıdan Portekizce yazmaya çalışacağım aynı şeyleri. Biliyorum biraz kötü olacak belki. Ama bir de bu şekilde duygularımızı anla diye kaptan. 

Hoşçakal kaptan. Hoşçakal. Adeus, Capitão adeus.

METNİN PORTEKİZCE HALİ

Alex De Souza. Mesmo estereótipo experiente não descreve um homem é executado a partir de um significado. Seyredebildiğim a olho nu, e seus filhos, no futuro, para contar aos meus netos me sinto homem de muita sorte. Mesmo as pessoas que não sabem e não entendem de futebol, até mesmo a própria F'sini como "careca", ele identifica homem. Fenerbahce, eo maior jogador estrangeiro da história do futebol turco. Apresentando Alexandro De Souza.


Que um total de um ano. Segunda-feira. Uma noite de non-performing e repugnante. Não há nada a fazer. Cortei este projeto foi derrotado eo capitão Kasımpaşa'ya fenerbahçem 2-0. Como muitas pessoas, eu estou bravo com você. Mas o quanto pode ficar com raiva de pessoas que amam bi? Tente ser bravo, ou como? Deixei de fora do time naquele dia. Talvez você pense que eu exagero, mas eu pensei como você. Este homem não deve ficar fora do time. No mínimo você deve ir se o clube nobre e honesta, mas não deve ficar fora do time. Você Alex'din.


Horas da noite. Termina não entendem o que está acontecendo. Abri a televisão. Você está fazendo. Depois de oito anos que está fazendo. Antes congelou. Eu olhei para mim, exibir a tela. Eu não podia acreditar. Não poderia enfrentar. Não poderia enfrentar até mesmo entrar em seu carro para ir para casa. Então eu pensei. O que foi dito nesta situação. Ou melhor, o que eu disse foi que maneira a situação vai. Você é Alex. Chegada, lagos, e do jeito que você fez asistlerinde festa como você, também, como um pai iria enviar seu filho para se alistar na verdade envio.

Naquele dia, "Não ser, o capitão está fazendo uma piada." pensávamos. Pensava-se que, porque eu não certificar-se de tudo a todos. Esta equipa é um homem que tem tudo. Muito apreciada. Só não cada equipe fãs Fenerbahce te amei, capitão, com certeza. Tu és digno de amor, porque este é. Eu tenho aprendido muito. Um lote. Ele entrou na casa para ir para a multidão. Mas eu estava determinada. Isto é ainda mais triste para nós. Completá-los, enquanto observa o início da televisão, não dolmadı olho, não escapou aos olhos de poeira no meu olho que você executou o capitão. Alex correu meu olho.

8 anos para ser capitão. Nem tão pouco. 8 anos para esta equipe jersey pulverizado. Jogado para os fãs. Não mencionar o dinheiro. Fenerbahçe único ideal. Bizleri.attığın muito feliz com os primeiros gols. Mas o capitão para ser desperdiçada. Nós sabemos que você não está indo. Para não enviar-lhe, talvez, como um homem em seu jogo de despedida, talvez mesmo que não visto o amarelo, camisa azul. Respeito. Mas eu realmente senti sua falta. Eu sabia o que as pessoas, você está indo para não olhar para os jogos. Eles deixaram tudo. Porque é uma paixão que você estava conectado. Ainda é.


Não me entenda mal. Indivíduos e instituições são sempre diferentes. Você tem ido, ido Aziz Yildirim vai Aykut Hodja. Mas vou manter Fenerbahçe. É isso aí. Você pode acompanhar onde você tem que, mas eu quero dizer que talvez fosse bom estar em separado, Alex. Ficamos aliviados ao ver seu nome sendo lido por locutores insanlardık quadros. Eu vi o "Pasha me a ser" pessoas gritando. Eu costumava amar. Um lote.


Você chorou por nós. Chorou. Por exemplo, a abertura de escultura. Uma semana antes de ir. Talvez você sabe o que acontece. Então você adivinhar. Há "Oh Alex aqui", gritou-lhe. Não foi possível resolver o evento. Claro, muito satisfeito consigo mesmo. Tal como está. Esta escultura é uma prova concreta da lenda viva. Nome em letras de ouro na história do clube passa pela prova disso. Você era tudo, capitão.

O que você quer nos ver? Você nos trouxe canecas? O que faz você pensar que jogos? Você coloca que objetivos? E porque eu gosto de você também. Mas ele tem uma personalidade agradável e postura dentro de olhos separados. Anos mais tarde, um cara que disse que ganhou. Nós dissemos que nosso número era de 10. Mesmo agora você estiver imprimindo uma quantidade difícil de me deste artigo. Mal-entendido vem da escrita não é difícil. Sentindo-se para ser o capitão. Ae. Eu também não posso escrever o que penso. É difícil. É difícil descrever.



Isso não é mesmo uma imagem diz tudo realmente. Segure seus próprios países e na Turquia, até mesmo uma fonte de orgulho para nós. Para você, também. Como você disse, "50% dos turcos, 50% dos brasileiros morrem", você disse. Como é que eles tem direito. Você Fenerbahçe. Você tem sido a única para nós. Tinha 10 anos. Guy. Brevemente sobre tudo.


E esses dias são ido. Foi o tema da perda, a agenda principal do país. Porque todos sabiam que seu valor. Um monte de gente chorar. Poeira nos olhos de muitas pessoas fugiram, ou por causa de você. Será que você valoriza o que somos. Então você não vai gostar do fato de que um jogador de uma forma mais facilmente compreendida neste país. Ambos tiveram a vida privada, bem como a forma como ele compreendeu o valor do seu bi regular aqui Sinto muito, capitão. Mas eu tenho sorte. Vocês, meus filhos, meus netos vão dizer. Porque esta é uma tarefa para mim. Como é que você como um líder não é mencionado?



E o último jogo. Mais precisamente, você pega o último golo do jogo. Mesmo objetivo sevinemedim. Porque não havia amargura em mim. Uma das coisas que foi clara. Você provavelmente sentir. Última alegria.


E agora você se foi. Difícil de vir a conhecer. Fenerbahce foi assim. Deste modo. Sinto muito. Peço desculpas a você em nome de pessoas indignadas você. Sinto muito. Eu quebrei. Doer. Chateada. Eu só dedicado amante de alguém. Mas eu não sei quanto a vocês, mas certifique-se de passar a última vez, embora na época amarelo, camisa azul. Acredite. Bem-vindo.

Agora todo o caminho do outro lado da terra. Brasil. Equipe de infância. Coritiba'da. Veja também lá amigo. Deivid. Ambos você está lá. Tomando Gollerinizi não está mais lá. Nós também nos gloriamos em cada gol que você toma o capitão. Mas por favor não se esqueça. Fenerbahçe e não se esqueça de nós. Pessoas chorando por você, não se esqueça de sua namorada. Por favor. Por favor.

O capitão tentou escrever. Tentou explicar. Eu sei que não é certo, mas eu senti a necessidade de escrever algo. Eu esqueci o capitão da família escreveu. Minha tia oi muitas crianças desta forma. Perdemos eles. Felipe beija seu rosto. Também é muito bom cuidar do futuro para criar capitão Alex. Ser seguido no futuro para os nossos filhos a ficar um pouco o Capitão Alex Felipe.

 Esse foi o caso aqui. Tenho escrito. S para a direita dentro eu chorei. Ou não ser. Vou tentar escrever as mesmas coisas para o litoral Português borda. Eu sei que pode ser ruim. Mas eu também entendo os sentimentos do capitão.

Hoşçakal kaptan. Hoşçakal. Adeus, Capitão adeus.