Bu blogda ara

3 Şubat 2013 Pazar

3 Büyüklerin Transfer Stratejileri


Herkese merhaba. Bugün takımlarımızın ve bazı yabancı takımların transferleri hakkında konuşacağım. Önemli konular bunlar. Öncelikli bizimkilerden başlayalım. Bakalım neler oluyormuş?


GALATASARAY : Galatasaray malumunuz Türkiye Ligi'nin hatta dünya transfer piyasasının en iyi transferlerini yaptı diyenler var. Evet kabul edelim ki Galatasaray çok önemli transferler yaptı. Drogba ve Sneijder gibi dünya çapında iki adam aldılar. İkisinin futbolculuklarını burada tartışmak aptallıktan öteye gitmez. İkisi de harika isimler. Ama biraz derine inilmesi gerek. Galatasaray'ın ihtiyacı stoper ve sol bektir. Net. Ve o mevkiye kimse alınmadı. Savunmada hala aksayan bir Galatasaray izliyoruz. Akşamki Bursa maçında olduğu gibi. Bir takıma yıldız transferler tabi ki şart ama eksik olduğun mevkiye oyuncu alınmazsa bu sefer de cıngar çıkar. Sneijder ve Drogba'nın Galatasaray'a kazandıracağı şeyler tartışılmaz. Özellikle Sneijder. Tam verimli olduğu bir yaşta ve gerçekten de futbol oynamaya geldi buraya. Drogba için şahsen bunu diyemiyorum. Ya da bana öyle gelmiyor. Yani anlayacağınız Galatasaray'ın ben de bu ara transfer döneminde Türkiye'nin şampiyonu olduğunu düşünüyorum ama gerekli mevkilere de takviye yapılmaması amatörlükten başka bir şey olmadığını da sözlerime eklemek istiyorum.

FENERBAHÇE : Fenerbahçe bu ara transfer döneminin en ilginç takımıydı diyebiliriz. Bildiğiniz gibi bu ara transfer dönemi 5 Ocak'ta başladı ve 1 Şubat'ta bitti. Ama Fenerbahçeli yöneticiler ve gözlemciler için sanki sezon 28 Ocak'ta başladı 1 Şubat'ta bitti. Düşünce tarzları bence bu şekildeydi. Biraz zorlama ile de olsa 3 tane transfer yaptılar. Olmayan Belhanda transferi büyük fiyaskoydu. Alınsaydı çok iş yapardı ama olmadı. Gelelim yapılan transferlere. Emre'nin alınması birçok kişi tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Keza ben de mesela. Kimse Emre'yi beklemezken bir den geldi. Hoşgeldi. Takımın ruhu diye bahsettiğimiz ismin Fenerbahçe'ye gelmesi takımı kendine getirebilir. Ardından eski futbolcuları Ziegler geldi. Bana kalırsa en gereksiz transferdi Ziegler. Zaten Türkiye'nin en iyi sol beki elindeyken yabancı bir sol beki alma amacın nedir bu da sorulmalı. Webo'ya gelirsek bence mecburiyetten yapılmış bir transferdir. 10 numara gelmeyince santrafor alındı. İyi de bir adam. Türkiye Ligi'ni de biliyor. Uyum sorunu yaşamaz gibi. Ama olan genç Semih'e (!) oldu. Sonuç olarak FB çok da iyi transferler yapmasa da takımın ruhunu geri getirmesi bile çok iyi bir hamledir.


BEŞİKTAŞ : Beşiktaş yine FEDA stratejisiyle hareket etti. Başarılı olunur mu? Zor soru açıkçası. Gökhan Süzen gibi Türkiye'de sol bek sıkıntısı olan bi ülkeden yerli bir sol bek aldılar. Ama ofansif. Ofansif de olsa çok başarılı bir isim. Hem de genç. Lucescu'nun zorla göndermek istediği Dentinho alındı. Tabi Ukrayna Ligi ile haşır neşir olmadığımız için çok fazla yorum yapamayacağız. Ama hücumu rahatlatabilecek sadece ortada değil kanatlarda da oynayabilen bi adam. Ve Beşiktaş'ın son bombası Niang. Fenerbahçe'den tanıdığımız bu adamın takıma kazandırılması önemli. İsterse yaşı fazla olsun. İyidir. Beşiktaş'a uyum sağlar. Hem Almeida 1.5 ay sahalardan uzak kalacakken onun yerinde cuk diye oturur ve oyununu oynar. Sonuç olarak Beşiktaş da FEDA politikasına bağlı olarak önemli transferler yaptı. Başarılı olmalarını bekliyorum. Ama şampiyon olacak kadar da değil.

Sözlerimi bitirirken üç takımımıza da ligde Avrupa'da başarılar dileriz. Umarım aldıkları tüm futbolcular takımlara çabuk uyum sağlar ve yararlı transfer olurlar. Hadi iyi akşamlar...

2 Şubat 2013 Cumartesi

Tavşandan Şapka Çıkarmak!



Herkese merhaba.Bir yazıyla daha beraberiz.Bugün Beşiktaş'ı konuşacağız.  Başlığı Ali abiden aldım.Çok doğru söylemiş valla.Samet Aybaba'nın sakatlanan Almeida yerine Sinan Kurumuş'u alması gerçekten tavşandan şapka çıkarma oldu.


İlk yarıda Oğuzhan'ı iten Yiğit dahil herkesin faul beklediği pozisyonda  devam demesi, çıkmayan topa ise aut demesi ve tartışmalı bir gol yememize sebep olan Yunus Yıldırım ise ''pişmiş menemene musluk suyu'' kattı adeta. Dentinho'yu  sakatlanan forvetinin yerine sokmayıp bir genci kazanmak istedi Samet Aybaba ama olan biz Şeref Bey ahalisine oldu.Üstüne üstlük Fernandes'i çıkarıp Dentinho'yu almak,Ersan-Escude değişikliğini 86'da yapmak ise Samet hocanın dün geceki eksilerindendi.Ama en büyük hatayı maç sonu yaptı Beşiktaş teknik direktörü. Ersan'ı taraftarın önüne atarak çok büyük bir yanlış yapan hocayı da buradan gerçekten kınıyorum.Sezonun ilk yarısındaki en kötü adamlarından biri olan Uğur'u savunan,derbideki Akgün'ü savunan,o 26 numarayı şu anki performansıyla haketmeyen Sinan'ı savunup Ersan'a destek çıkmamak Beşiktaşlı duruşuna uymadı hoca.Ersan'ı önümüze attın ama biz ona daha çok seveceğiz bundan sonra.


 Ayrıca sayın kulüp doktorumuz İsmail Başöz;

    -İsmail hazır dedin, antrenmana çıktı sakatlandı,
    -Geçen sene Ersan aynı şekilde sakatlandı ve
    -dün gece hazır dediğin Almeida yarım saatte sakatlandı ve 1,5 ay yok.
  
 Pektemek'e sahip çık doktor.O çocuk bize lazım...

1 Şubat 2013 Cuma

Fenerbahçe Takım Ruhunu Borsaya Bildirdi !

Herkese merhaba. Uzun bi zaman oldu yazmayalı. Aslında yazmak istemedim. Bu yazıyı çarşamba akşamından yazacaktım ama her ihtimale karşı yazmadım. Kesinleştikten sonra yazıyorum. Buyrun başlayalım.

Öncelikle Fenerbahçe başlıkta da belirttiğim gibi takım ruhunu geri kazandı. Emre gibi takımı ateşleyecek topu alıp gidecek basacak bi adama ihtiyacı vardı ve direkt olarak Emre'yi aldılar. Çok mantıklı bir hamle. Ama bi o kadar da zamanlaması kötü bir hamle.

Emre bu takımdan belli başlı sorunlarla gitti. Tam olarak neyin ne olduğunu bizler de bilmiyoruz ama bir sorun olduğu belli ki gitti. Madem alınacaktı neden gönderildi sorusu da sorulmalı. Emre takımdan gönderildikten sonra Fenerbahçe'nin zararı 20 milyon euro oldu. Mehmet Topal ve Meireles'i aldılar. Bunlar düşünülmeliydi.

Emre'nin gelişi o çok aranan Fenerbahçe'yi geri getirecektir. Her ne kadar düzgün bi 10 numara alınmasa da. Gerektiği zaman rakip futbolcuyu yıldıran bi adam Emre. Bu özelliğini birçok maçta kullanacak Fenerbahçe. 

Yaşını falan söylüyorlar. Bana kalırsa böyle bi adam 40 yaşında da olsa gelmeliydi Fenerbahçe'ye. İsterse yedek kulübesinde otursun isterse sahada 90 dakika takımı için ter döksün Emre bundan sonra takımın ruhani lideridir. Bu yüzden ruh gibi bir transfer yaptı Fenerbahçe. Hayırlı olsun.

Sözlerimi bitirirken Emre futbolu burada bırakır diyorum. Tercihinden dolayı da onu kutluyorum. İnşallah Fenerbahçe ve Milli Takım'da başarılarına başarı ekler diyerek temennilerimi iletiyorum.